• Ana Sayfa>
  • Blog>
  • 2025'te İş Sağlığı Ve Güvenliği: Yeni Yükümlülükler, Yapay Zeka Ve Uzaktan Çalışma Ergonomisi
2025'te İş Sağlığı ve Güvenliği: Yeni Yükümlülükler, Yapay Zeka ve Uzaktan Çalışma Ergonomisi
2025'te İş Sağlığı ve Güvenliği: Yeni Yükümlülükler, Yapay Zeka ve Uzaktan Çalışma Ergonomisi

2025 yılı, Türkiye'de iş sağlığı ve güvenliği (İSG) alanında önemli bir dönüm noktası olarak öne çıkmaktadır. Küresel gelişmeler, teknolojik ilerlemeler ve değişen çalışma modelleri, İSG'nin önemini giderek artırmaktadır. Bu bağlamda, 2025 yılı itibarıyla yürürlüğe girecek yeni yasal düzenlemeler, yapay zeka (YZ) teknolojilerinin İSG alanındaki potansiyel uygulamaları ve uzaktan çalışma modelinin yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan ergonomik riskler, işletmeler ve çalışanlar için dikkate alınması gereken temel unsurlardır. Sizin için hazırladığımız bu kapsamlı analiz, söz konusu üç alandaki gelişmeleri detaylı bir şekilde inceleyerek, işletmelere ve çalışanlara yönelik pratik bilgiler sunmayı amaçlamaktadır.

2025 Yılında Türkiye'de İş Sağlığı ve Güvenliği Alanındaki Yeni Yasal Düzenlemeler ve Yükümlülükler

Türkiye'de İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu (6331 sayılı Kanun) kapsamında, 2025 yılı itibarıyla özellikle küçük ve az tehlikeli işyerleri için önemli değişiklikler yürürlüğe girmiştir. Daha önce çeşitli kereler ertelenen bu düzenlemelerle birlikte, kamu kurumları ile 50'den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri, 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirmekle yükümlü hale gelmiştir . Bu yükümlülük, daha önce ağırlıklı olarak büyük ve tehlikeli işyerlerine uygulanmaktaydı ve bu genişleme, tüm işyeri ölçeklerinde önleyici İSG tedbirlerine verilen önemin arttığını göstermektedir. İşletmeler, bu yükümlülüklerini Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri (OSGB) aracılığıyla hizmet alarak da yerine getirebilmektedir . Bu durum, küçük işletmeler için daha esnek ve maliyet etkin bir çözüm sunmaktadır.  

 

5 Mart 2025 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan yeni bir yönetmelik ise, az tehlikeli sınıfta yer alan ve 50'den az çalışanı bulunan işyerlerinde, işverenlerin veya işveren vekillerinin belirli şartları taşıması halinde İSG hizmetlerini kendilerinin üstlenmelerini kolaylaştırmıştır . Bu düzenleme ile eğitim sonrası sınav şartı kaldırılmış ve işlemlerin İSG-KATİP sistemi üzerinden yürütülmesi zorunlu hale getirilmiştir. İşverenler, aynı il sınırları içinde bulunan birden fazla az tehlikeli işyerinin İSG hizmetlerini üstlenebilirken, işveren vekilleri ise yalnızca tam zamanlı çalıştıkları tek bir işyerinin bu hizmetlerini yürütebilecektir. Ayrıca, daha önce muafiyeti bulunan bazı kamu kurumları ve bankaların da İSG-KATİP sistemine kayıt olma zorunluluğu getirilmiştir. Bu değişiklikler, düşük riskli sektörlerdeki işverenlerin İSG süreçlerine daha doğrudan katılımını teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Ancak, bu modelin yaygınlığı ve etkinliği, sunulan eğitimin kalitesine ve işverenlerin bu sorumluluğu ne kadar ciddiye alacağına bağlı olacaktır.  

 

İş güvenliği uzmanlarının görev alabilmeleri için sahip olmaları gereken belge sınıfları da işyerinin tehlike sınıfına göre belirlenmiştir. Çok tehlikeli sınıfta (A) sınıfı, tehlikeli sınıfta en az (B) sınıfı ve az tehlikeli sınıfta ise en az (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi gerekmektedir . Ayrıca, iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimlerinin işyerlerinde görev yapmaları gereken minimum süreler de çalışan sayısı ve tehlike sınıfına göre belirlenmiştir. Bu düzenlemeler, işyerlerinin risk düzeyine uygun uzmanlar tarafından yeterli süreyle desteklenmesini amaçlamaktadır. 1 Ocak 2025 itibarıyla B sınıfı uzmanların çok tehlikeli, C sınıfı uzmanların ise tehlikeli işyerlerinde görevlendirilmesi mümkün değildir . Bu, yüksek riskli ortamların daha deneyimli uzmanlar tarafından yönetilmesi gerektiği anlayışını yansıtmaktadır.  

 

Yasal yükümlülüklere uyulmaması durumunda uygulanacak idari para cezaları da 2025 yılı için önemli ölçüde artırılmıştır . İş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimi görevlendirmemek, risk değerlendirmesi yapmamak gibi temel ihlaller için belirlenen yüksek cezalar, işletmeler üzerinde ciddi bir mali ve hukuki baskı oluşturmaktadır. Özellikle aykırılığın devam etmesi halinde cezaların her ay tekrar uygulanabilmesi, İSG'ye verilen önemi açıkça ortaya koymaktadır. Bu durum, işletmeleri İSG konusuna daha fazla odaklanmaya ve yasal gereklilikleri yerine getirmeye teşvik etmeyi amaçlamaktadır.  

 

13 Mart 2025 tarihinde yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği'nde yapılan değişikliklerle, işyeri tehlike sınıflarına ait EK-1 güncellenmiştir . İşletmelerin, faaliyet alanlarına göre doğru tehlike sınıfında yer aldıklarından emin olmaları, İSG yükümlülüklerini doğru bir şekilde belirleyebilmeleri açısından kritik öneme sahiptir.  

 

15 Ocak 2025 tarihinde yayımlanan 7538 sayılı Kanun ile de İSG alanında bazı düzenlemeler yapılmıştır . Bu düzenlemeler arasında, İSG profesyonellerinin eğitimlerini verecek kuruluşların ve Çalışan Sağlığı Merkezleri'nin (ÇASMER) tanımlanması, uygun nitelikte personel bulunmaması halinde İSG hizmetlerinin ÇASMER'lerden alınabilmesi gibi hususlar yer almaktadır. Bu değişiklikler, özellikle küçük işletmelerin ve kırsal bölgelerdeki işletmelerin İSG hizmetlerine erişimini kolaylaştırmayı hedeflemektedir.  

 

25 Mart 2025 tarihinde yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Sağlık Uygulama Tebliği'nde yapılan değişiklikler ise doğrudan İSG yükümlülüklerini değil, sağlık hizmetlerine ilişkin düzenlemeleri içermektedir . Ancak, SGK'nın iş kazaları ve meslek hastalıkları konusundaki rolü göz önüne alındığında, bu tür tebliğlerdeki değişikliklerin dolaylı olarak İSG uygulamalarını ve işletmelerin bu alandaki maliyetlerini etkileyebileceği unutulmamalıdır.  

 

Yapay Zeka'nın İş Sağlığı ve Güvenliğine Entegrasyonu: Uygulama Alanları ve Örnekler

Yapay zeka (YZ), iş sağlığı ve güvenliği alanında devrim niteliğinde bir potansiyele sahiptir. Büyük veri analizi, görüntü işleme ve makine öğrenimi gibi yetenekleri sayesinde YZ, iş kazalarını önleme, risk değerlendirmesi, eğitim ve denetim süreçlerine önemli katkılar sağlayabilmektedir .  

 

YZ'nin en umut verici uygulamalarından biri, gerçek zamanlı izleme ve tehlike tespitidir. Bilgisayarlı görme teknolojisi sayesinde, işyerlerindeki kameralar aracılığıyla çalışanların davranışları izlenebilir, potansiyel tehlikeler (örneğin, kişisel koruyucu donanım eksikliği, dökülmeler) anında tespit edilebilir ve uyarılar gönderilebilir . Örneğin, termal kameralar aracılığıyla çalışanlardaki ısı stresi belirlenebilir . Bu sayede, tehlikeli durumlar ortaya çıkmadan müdahale imkanı doğmaktadır.  

 

YZ, büyük güvenlik veri kümelerini analiz ederek risk değerlendirmesi süreçlerini de önemli ölçüde iyileştirebilir. Geçmiş iş kazası raporları, çalışma ortamı sensör verileri gibi kaynaklardan elde edilen verilerle, potansiyel tehlikeler önceden tahmin edilebilir ve önleyici tedbirler alınabilir . Örneğin, bir çalışanın iş unvanı ve deneyimi gibi faktörler analiz edilerek yaralanma olasılığı tahmin edilebilir .  

 

YZ, çalışan eğitimleri alanında da yenilikçi çözümler sunmaktadır. Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri kullanılarak, gerçekçi güvenlik simülasyonları oluşturulabilir ve çalışanların riskli durumlarla güvenli bir ortamda başa çıkmaları sağlanabilir . Örneğin, Boeing firmasının motor arızası senaryoları için geliştirdiği VR eğitim programı, eğitim süresini önemli ölçüde azaltmıştır .  

 

Denetim ve bakım süreçlerinde de YZ'den faydalanılabilir. Dronelar ve robotlar aracılığıyla tehlikeli alanların uzaktan denetimi yapılabilir ve ekipmanların arıza olasılıkları önceden tahmin edilerek proaktif bakım sağlanabilir . Ses tanıma teknolojisi ise çalışanların kaza ve yaralanmaları daha kolay bir şekilde bildirmelerine olanak tanır . Ayrıca, YZ destekli sohbet robotları ve sanal asistanlar, çalışanların İSG ile ilgili sorularına anında yanıt verebilir ve bilgi sağlayabilir .  

 

RiskBul gibi uygulamalar, YZ'yi kullanarak işyerlerindeki verileri toplamakta, güvenlik trendlerini belirlemekte ve riskleri önceliklendirmektedir . YZ ayrıca, güvenlik politikaları ve prosedürleri gibi İSG dokümanlarının oluşturulmasında da yardımcı olabilmektedir . Kaza sonrası analizlerde kök nedenlerin belirlenmesi , uygun personelin seçilmesi ve güvenlik kültürünün geliştirilmesi gibi alanlarda da YZ uygulamaları giderek yaygınlaşmaktadır .  

 

YZ'nin İSG alanındaki entegrasyonu, reaktif yaklaşımlardan proaktif risk yönetimine geçişi mümkün kılmakta ve iş kazaları ile yaralanmaların önemli ölçüde azaltılmasına katkıda bulunma potansiyeli taşımaktadır. Ayrıca, rutin görevlerin otomasyonu sayesinde İSG uzmanları, daha karmaşık ve insan etkileşimi gerektiren konulara odaklanabilirler.

Uzaktan Çalışmanın Yaygınlaşmasıyla Ortaya Çıkan Ergonomik Riskler ve Çözüm Önerileri

Uzaktan çalışma modelinin giderek yaygınlaşması, beraberinde bir dizi ergonomik riski de getirmiştir . Ev ortamındaki çalışma alanlarının genellikle ofis ortamındaki kadar ergonomik olmaması, kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları (MSDs), göz yorgunluğu, baş ağrıları ve fiziksel aktivite eksikliği gibi sorunlara yol açabilmektedir . Özellikle sırt ve boyun ağrıları ile tekrarlayan zorlanma yaralanmaları, uygun olmayan çalışma pozisyonları ve yetersiz ekipman kullanımı nedeniyle sıkça görülmektedir. Evdeki aydınlatma koşullarının ofis ortamındaki kadar iyi olmaması ve uzun süre ekran karşısında kalmak da göz yorgunluğu ve baş ağrılarını tetikleyebilmektedir . Ayrıca, uzaktan çalışanların fiziksel aktivite düzeylerinde düşüş yaşanması, kilo alma ve diğer sağlık sorunlarına zemin hazırlayabilmektedir . Bir çalışmada, uzaktan çalışan genç yetişkinlerin günlük ortalama 32 dakika daha az fiziksel aktivite yaptığı tespit edilmiştir . İş ve özel yaşam dengesinin kurulamaması ve sosyal etkileşimin azalması ise psikolojik stres ve yalnızlık hissini artırabilmektedir . Ev ortamındaki güvenlik önlemlerinin ofis ortamındaki kadar titiz olmaması da ev kazaları riskini artırabilmektedir .  

 

Bu riskleri azaltmaya yönelik bir dizi çözüm önerisi bulunmaktadır . Öncelikle, evde ergonomik bir çalışma alanı oluşturulması büyük önem taşımaktadır. Ayarlanabilir, bel destekli bir sandalye, doğru yükseklikte bir masa ve göz seviyesinde konumlandırılmış bir monitör, MSD riskini önemli ölçüde azaltacaktır . Monitör yükselticisi, harici klavye ve fare, ayak desteği gibi ergonomik aksesuarların kullanımı da faydalı olacaktır . Çalışma alanında yeterli ve uygun aydınlatma sağlanmalı, ekran yansımaları önlenmelidir . Uzaktan çalışanlar, her saat başı düzenli olarak kalkıp hareket etmeli, esneme egzersizleri yapmalı ve kısa yürüyüşler yapmalıdır . Göz yorgunluğunu azaltmak için 20-20-20 kuralı uygulanabilir . İşverenler, uzaktan çalışanlarına ergonomik değerlendirme imkanı sunmalı ve uygun ekipman konusunda destek sağlamalıdır . Ergonomi konusunda eğitim ve bilgilendirme materyalleri sunmak da çalışanların bilinçlenmesine yardımcı olacaktır . Çalışanların gün içinde düzenli egzersiz yapmaları teşvik edilmeli ve esnek çalışma saatleri ile bu aktivitelere zaman ayırmaları desteklenmelidir . Çalışma ortamının sıcaklığı ve hava kalitesi de konfor ve odaklanma açısından önemlidir . Doğru oturuş pozisyonunu benimsemek ve sık kullanılan eşyaları kolayca erişilebilecek bir şekilde düzenlemek de ergonomik sağlığı destekleyecektir . Ekranlı araçlarla çalışırken düzenli aralar vermek ve basit egzersizler yapmak göz ve vücut sağlığı için faydalıdır . Evdeki elektrik güvenliğine dikkat etmek ve iş-yaşam dengesini sağlamak da uzaktan çalışmanın önemli unsurlarıdır . YZ'nin ergonomi alanındaki uygulamaları, video analizi gibi araçlarla hem ofis hem de uzaktan çalışanlar için ergonomik risklerin belirlenmesine ve çözülmesine yardımcı olabilir .  

 

Farklı Sektörlerdeki İşletmelerin 2025 İSG Beklentileri ve Hazırlıkları

2025 yılı itibarıyla yürürlüğe giren yeni İSG düzenlemeleri, farklı sektörlerdeki işletmelerin beklentilerini ve hazırlıklarını önemli ölçüde etkilemektedir . Özellikle daha önce İSG konusunda daha az yükümlülüğü olan muhasebe büroları, hukuk firmaları, perakende mağazaları, eğitim kurumları ve bilişim şirketleri gibi sektörlerin, yeni düzenlemelere uyum sağlamak için hazırlık yapmaları gerekmektedir . Bu durum, İSG uzmanlarına ve OSGB hizmetlerine olan talebi artırabilecektir . İşletmelerin bu yeni gerekliliklere uyum sağlama süreçlerinde bazı zorluklar ve maliyet artışları yaşanması beklenmektedir . İSG uygulamalarında dijital dönüşüm ve YZ entegrasyonuna yönelik bir beklenti de bulunmaktadır . Ayrıca, denetimlerin sıklaşması ve cezai yaptırımların artması da işletmelerin İSG'ye daha fazla önem vermesine yol açacaktır .  

 

ABD'de ise, 2025 yılında işyeri yaralanmaları ve hastalıklarına ilişkin kamuya açık verilerin yayınlanmasıyla işletmelerin daha fazla incelemeye tabi tutulması beklenmektedir . Güvenlik müfettişlerinin akıllı gözlükler kullanma potansiyeli de teknolojik denetim yöntemlerine doğru bir evrimi işaret etmektedir . OSHA'nın ısı standardının nihai hale gelmesi, özellikle inşaat, imalat ve tarım gibi sektörlerde çalışanların aşırı sıcaktan korunmasına yönelik önemli yükümlülükler getirecektir . Kurşun maruziyetine ilişkin daha katı standartlar ve acil durum müdahale kurallarındaki güncellemeler de diğer önemli beklentiler arasındadır . Süreç Güvenliği Yönetimi (PSM) uygulamalarına yönelik artan odaklanma ve yanıcı tozlara ilişkin yeni standartlar da sektörlerin gündemindedir . ABD'deki bu gelişmeler, küresel İSG trendlerine ışık tutmakta ve benzer yaklaşımların Türkiye'de de benimsenme potansiyelini göstermektedir.  

 

Türkiye'de inşaat sektöründe ise, deprem bölgesi inşaatları ve kentsel dönüşüm projeleri gibi faktörlerin etkisiyle büyüme beklentisi devam etmektedir . Bu durum, yüksek riskli bir sektör olan inşaatta İSG önlemlerine daha fazla dikkat edilmesi gerekliliğini beraberinde getirecektir. Hükümetin 2025-2026 dönemi için öngördüğü ekonomik istikrar ve iş gücü piyasasını modernize etme hedefleri de İSG alanındaki gelişmeleri dolaylı olarak etkileyebilecektir .  

 

İSG'de Yapay Zeka Kullanımının Etik Boyutları ve Olası Zorlukları

YZ'nin İSG alanındaki uygulamaları büyük potansiyel taşısa da, etik boyutları ve olası zorlukları da dikkate alınmalıdır . YZ sistemlerinin büyük miktarda veri işlemesi, özellikle hassas kişisel bilgilerin korunması konusunda endişelere yol açmaktadır . Algoritmik önyargılar da YZ sistemlerinin adil olmayan veya ayrımcı sonuçlar üretmesine neden olabilir . YZ sistemlerinin karar alma süreçlerinin şeffaflığı ve açıklanabilirliği de önemli bir etik konudur . Çalışanların özerkliği ve onuru üzerindeki potansiyel etkiler, aşırı gözetim ve insan kararının değersizleştirilmesi gibi endişeler de bulunmaktadır . Ayrıca, YZ'nin otomasyon yetenekleri bazı işlerin ortadan kalkmasına yol açabilir . İSG profesyonellerinin YZ'ye aşırı güvenmeleri ve eleştirel düşünme becerilerinin azalması da olası bir risktir . Bu nedenle, YZ uygulamalarında insan gözetimi ve kontrolünün sağlanması büyük önem taşımaktadır . Çalışanların YZ sistemleri hakkında bilgilendirilmesi ve şeffaflığın sağlanması da etik bir gerekliliktir . YZ'nin adil ve ayrımcı olmayan bir şekilde kullanılması da etik ilkeler arasındadır . İSG'de YZ'nin etik bir şekilde uygulanması için veri gizliliği, algoritmik önyargıların giderilmesi, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerini içeren etik çerçeveler ve yönergeler geliştirilmesi gerekmektedir . Düzenli etik denetimler yapılması ve fayda-zarar analizleri uygulanması da önemlidir . YZ'nin insan odaklı bir yaklaşımla ve insan yeteneklerini destekleyici bir şekilde kullanılması etik açıdan doğru bir yaklaşım olacaktır . İSG profesyonelleri ve YZ uzmanları arasındaki işbirliği, etik sorunların çözülmesinde kritik rol oynayacaktır . Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) ve Amerika Birleşik Devletleri Çalışma Bakanlığı (DOL) gibi kurumların yayınladığı yönergeler, YZ'nin sorumlu ve etik kullanımına yönelik önemli bir yol haritası sunmaktadır . Ayrıca, Amerika Güvenlik Mühendisleri Derneği (ASSP) gibi profesyonel kuruluşların YZ'nin etik kullanımı konusundaki pozisyonları da rehberlik sağlamaktadır . intenseye'nin geliştirdiği 3D anonimleştirme tekniği gibi çözümler ise, YZ uygulamalarında çalışan gizliliğini korumaya yönelik teknolojik bir yaklaşımı temsil etmektedir .  

 

Uzaktan Çalışanlar İçin Etkili İSG Eğitim Yöntemleri

Uzaktan çalışanlara yönelik İSG eğitimlerinin etkinliği, kullanılan yöntemlerin ilgi çekici, erişilebilir ve kişiselleştirilmiş olmasına bağlıdır . Online eğitim modülleri ve e-öğrenme platformları, çalışanların kendi hızlarında ve uygun oldukları zamanlarda eğitim almalarını sağlayarak esneklik sunar . İnteraktif eğitim platformları, oyunlaştırma ve diğer etkileşimli öğeler aracılığıyla çalışanların katılımını ve bilgiRetention'ını artırabilir . Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) simülasyonları, riskli durumları güvenli bir ortamda deneyimleme imkanı sunarak öğrenmeyi daha etkili hale getirebilir . YZ destekli sohbet robotları ve sanal asistanlar, çalışanların sorularına anında yanıt vererek ve ihtiyaç duydukları bilgilere kolayca ulaşmalarını sağlayarak destek olabilir . Oyunlaştırma teknikleri, eğitimleri daha eğlenceli ve motive edici hale getirebilir . YZ destekli kişiselleştirilmiş öğrenme platformları, eğitim içeriğini çalışanların rollerine ve ihtiyaçlarına göre uyarlayarak öğrenme verimliliğini artırabilir . YZ ayrıca, eğitim içeriği oluşturma, bilgi boşluklarını belirleme ve eğitimleri güncelleme gibi süreçlerde de kullanılabilir . Farklı dil konuşan çalışanlar için YZ tabanlı çeviri araçları da eğitimlerin erişilebilirliğini artırabilir . Video tabanlı eğitimler, görsel öğrenmeyi destekleyerek bilgilerin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olabilir . Canlı webinarlar ve sanal toplantılar, gerçek zamanlı etkileşim ve soru-cevap imkanı sunar . Düzenli hatırlatma eğitimleri, kritik güvenlik bilgilerinin tazelenmesini sağlar . Teknik destek ve net iletişim, uzaktan çalışanların eğitimlere katılımını kolaylaştırır . İlgi çekici ve etkileşimli içerikler kullanmak, çalışanların motivasyonunu yüksek tutar . Bulut tabanlı eğitim çözümleri, her yerden erişim imkanı sunar . Çalışma ortamındaki dokümanları interaktif kurslara dönüştürmek de öğrenmeyi kolaylaştırır .  

 

Türkiye ve Dünyadan İyi Uygulama Örnekleri ve 2025 İSG Trendleri

2025 yılı için İSG alanında öne çıkan trendler ve iyi uygulama örnekleri hem Türkiye'de hem de dünyada çeşitli gelişmeler göstermektedir . Türkiye'de, İSG mevzuatının kapsamının genişlemesi ve tüm işyerlerini kapsaması önemli bir trenddir . Dijital İSG sistemlerinin entegrasyonu ve daha sık risk değerlendirmesi yapılması da diğer önemli gelişmelerdir . Sürdürülebilirlik ve ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) faktörlerinin İSG uygulamalarına entegrasyonu küresel bir trend olarak Türkiye'de de önem kazanmaktadır . Psikolojik güvenlik ve mental sağlığa verilen önemin artması, iş güvenliğinin sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik boyutunu da ele alma gerekliliğini ortaya koymaktadır . Uzaktan çalışma ve seyahat gibi geleneksel işyeri sınırlarının dışındaki güvenlik konularına odaklanılması da modern İSG anlayışının bir parçasıdır . Aşırı hava olaylarına karşı hazırlıklı olma ve çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık ilkelerinin İSG'ye entegrasyonu da giderek önem kazanmaktadır . Veri analitiği, IoT cihazları ve ergonomik tasarım gibi teknolojik gelişmelerin İSG uygulamalarına entegrasyonu da yaygınlaşmaktadır . İnsan kaynakları ve İSG departmanları arasındaki işbirliğinin artması ve yeni nesil çalışanların beklentilerine uygun İSG yaklaşımlarının benimsenmesi de önemli trendler arasındadır . Isı stresi, tehlikeli maddeler ve acil durum hazırlığı gibi konularda daha katı düzenlemelerin hayata geçirilmesi beklenmektedir . Uluslararası İSG standartlarının benimsenmesi de Türkiye'deki işletmeler için giderek daha önemli hale gelmektedir .  

 

Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı (EU-OSHA) ve Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü işbirliğiyle yürütülen "Dijital Çağda İş Sağlığı ve Güvenliği" temalı Avrupa İyi Uygulama Ödülleri, dijitalleşmenin İSG üzerindeki etkilerini ele alan başarılı uygulamaları teşvik etmektedir . Bu yarışma, Türkiye'nin de uluslararası alanda iyi uygulama örneklerini paylaşmasına ve öğrenmesine olanak tanımaktadır. Genel işyeri güvenliği ipuçları ve iyi uygulamalar, temel İSG prensiplerinin 2025'te de geçerliliğini koruduğunu göstermektedir .  

 

Sonuç: 2025'te İş Sağlığı ve Güvenliğine Yönelik Kapsamlı Bir Bakış ve Pratik Öneriler

2025 yılı, Türkiye'de iş sağlığı ve güvenliği alanında önemli değişimlerin yaşandığı bir yıl olacaktır. Yeni yasal düzenlemelerle birlikte daha fazla sayıda işletme İSG yükümlülükleri kapsamına girecek, yapay zeka teknolojileri İSG uygulamalarında giderek daha fazla yer bulacak ve uzaktan çalışma modelinin yaygınlaşması ergonomik risklere yönelik farkındalığı artıracaktır.

İşletmelerin bu yeni döneme hazırlanmaları için aşağıdaki pratik öneriler dikkate alınmalıdır:

  • Yeni yasal yükümlülükler hakkında güncel bilgi sahibi olunmalı ve uyum süreçleri titizlikle yönetilmelidir. Özellikle küçük ve az tehlikeli işletmelerin, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirme veya OSGB'lerden hizmet alma zorunluluklarını yerine getirmeleri kritik öneme sahiptir.
  • Yapay zeka teknolojilerinin işyeri güvenliğini artırma potansiyeli değerlendirilmeli, ancak veri gizliliği, algoritmik önyargılar ve insan gözetimi gibi etik konulara proaktif bir şekilde yaklaşılmalıdır. YZ uygulamalarının faydaları ve riskleri dikkatlice analiz edilerek, etik ilkelere uygun çözümler benimsenmelidir.
  • Uzaktan çalışanların ergonomik sağlığını desteklemek için rehberlik, kaynak ve gerekirse maddi destek sağlanmalıdır. Düzenli aralar verme, doğru ekipman kullanımı ve fiziksel aktivite teşvik edilmelidir.
  • Sektöre özgü İSG trendleri takip edilmeli ve işletmelerin stratejileri bu doğrultuda güncellenmelidir. Yeni riskler ve düzenlemeler hakkında bilgi sahibi olmak, proaktif bir İSG yönetimi için temel oluşturur.
  • Çalışanların katılımını teşvik eden, riskleri açıkça paylaşan ve sürekli iyileştirmeyi hedefleyen güçlü bir güvenlik kültürü oluşturulmalıdır.

Çalışanlar ise, güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamına katkıda bulunmak için şu adımları atmalıdır:

  • İSG protokollerine uymalı ve belirlenen güvenlik önlemlerini eksiksiz uygulamalıdır.
  • Her türlü tehlikeyi veya güvensiz durumu derhal ilgili kişilere bildirmelidir.
  • Ergonomik prensiplere dikkat etmeli, hem ofiste hem de uzaktan çalışırken doğru çalışma pozisyonlarını benimsemeli ve düzenli aralar vermelidir.

2025 yılı, iş sağlığı ve güvenliği alanında önemli bir bilinçlenme ve iyileşme fırsatı sunmaktadır. Yeni düzenlemeler, teknolojik imkanlar ve artan farkındalık sayesinde, daha güvenli ve sağlıklı çalışma ortamları oluşturmak mümkündür.

Bu yazıyı paylaş:
gülem

İşyerinde meydana gelen kaza ve yaralanmalar, hem çalışanlar hem de işverenler açısından kritik öneme sahiptir. Bu tür olaylar, maddi zararlara, üretim kayıplarına ve en ağır durumda can kaybına yol açabilir.

2025 © - Gülem İş Güvenliği Ekipmanları İş Güvenliği Ekipmanları Limited Şirketi